Oyun Terapi ile Duyusal Bütünleme Nedir?
Genelde tüm çocuklar özelde de 3-6 yaş aralığındaki çocuklar,yetişkin bireyler gibi duyusal ihtiyaçlar başta olmak üzere birçok alanda ihtiyacı olan ve bu kritik dönem ihtiyaçları giderilmediği zaman sorunlar yaşayan bireylerdir.
Oyun Terapi ile duyu bütünleme, ABD'deki uygulamaları ile Floor Time denilen yöntemin öncüleri olan Dr. Stanley Greenspan başta olmak üzere uzmanlar, bu sorunlar giderilmediği zaman çocuklar kritik dönem özelliklerini elde edip bir sonraki kritik dönem davranışına erişemezler.Oyun terapisi bu çocukların 3-6 yaş aralığında oyun ve oyuncakları kullanarak bir uzman terapist aracılığı ile ihtiyaçlarının tespiti,planlamanın yapılması ve gerekli eğitimin verilmesi ile sağlanır.Bu süreçte çocuğun duyu,motor,hareket, dengeleme, nörolojik alanlar başta olmak üzere uygun oyuncak ve yöntemler seçilerek çocuğun kendini güvende hissetmesi ve keşfederek,yaparak yaşayarak kendini geliştirmesi planlanır.Bu kapsamdaki çalışmalarla;
Oyun Terapi ile duyu bütünleme, ABD'deki uygulamaları ile Floor Time denilen yöntemin öncüleri olan Dr. Stanley Greenspan başta olmak üzere uzmanlar, bu sorunlar giderilmediği zaman çocuklar kritik dönem özelliklerini elde edip bir sonraki kritik dönem davranışına erişemezler.Oyun terapisi bu çocukların 3-6 yaş aralığında oyun ve oyuncakları kullanarak bir uzman terapist aracılığı ile ihtiyaçlarının tespiti,planlamanın yapılması ve gerekli eğitimin verilmesi ile sağlanır.Bu süreçte çocuğun duyu,motor,hareket, dengeleme, nörolojik alanlar başta olmak üzere uygun oyuncak ve yöntemler seçilerek çocuğun kendini güvende hissetmesi ve keşfederek,yaparak yaşayarak kendini geliştirmesi planlanır.Bu kapsamdaki çalışmalarla;
Çocukların sinir sistemini uyararak hareket
organizasyonları üzerinden gelişimdeki temel unsurları; dikkat, organizasyon,
hareketin devamlılığı, praksis yeteneği( yapabilime zekası-becerinin organizasyonu-beceri
performansı),hareketin planlanması( motor planlama), kabiliyetlerin gelişimi,
problem çözme becerisinin oluşturulması, duygusal dengelenme- nörolojik
dengelenme- psikolojik dengelenme, güdülenme, motivasyon, oyun ve eğlence
anlayışında oluşan farklılıkları geliştirmeyi sağlar.
Bilişsel, davranışsal ve gelişimin bütün
basamaklarında fayda sağlar. Kendini farkeder, gövdesini ve zihinsel
aktivitesini daha iyi kullanabilme yeteneğini geliştirir.
Sosyal uyumun artırılmasını sağlar.Gelişim
Yaşına uygun geri bildirimler alan bireyler sosyalleşme ve faydalı birey olma
sürecini tamamlar.
Batıda birçok hareket eğitimi programları
uygulanmaktadır. Özellikle okul öncesi evrelerde bu tip yaklaşımlar anaokulu
eğitiminin içerisinde zorunluluk şeklinde uygulanmaktadır. Ülkemizde de hareket
eğitiminin okul öncesi süreçlerde kullanılması büyük faydalar sağlayacaktır.
Bireyin kendini keşfedebilmesi ve yeteneklerini
daha iyi organize edebilmesine katkıda bulunmaya çalışır.
Okul öncesi eğitimde spor yapıldığında bu
etkilenme sürecini çocuklar neden tamamlayamazlar. Çünkü, duyu motor algı ve
hareket entegrasyonu eğitimi tamamen gelişime odaklanmış nörofizyolojik
etkileşimlerle pedagojik süreçlerin birleştirildiği özel uygulamalar içerir.
Bireyin gelişimine özelleşmiştir. Kendilik algısını geliştirmeyi hedefleyerek
hayata bireyi hazırlamayı hedefler. Öğrenme süreçlerinde dikkat, hafıza, bilme
ve baş edebilme yeteneğini geliştirmeyi hedefler. Gelişim süreci farklı bir
perspektiften ele alınır ve bilimsel ölçeklerle bu süreç takip edilir.(1)
Sonuç olarak, araştırmalar bu yöntemle eğitim almış okul öncesi çocuklarının duyusal ihtiyaçları zamanında giderildiği için kaynaştırma eğitimine tabi tutulan öğrencilerde çok büyük bir düşüş tespit edilmiştir.Bu yöntemin ülkemiz okul öncesi eğitim sistemine entegre edilmesi ile hem çocuklarımızın daha kaliteli bir eğitim almaları, hem de önleyici bir tedbir olarak uygulandığında kaynaştırma eğitimine tabi tutulan öğrencilerin azalmasını sağlayacağı öngörülmektedir.
Sonuç olarak, araştırmalar bu yöntemle eğitim almış okul öncesi çocuklarının duyusal ihtiyaçları zamanında giderildiği için kaynaştırma eğitimine tabi tutulan öğrencilerde çok büyük bir düşüş tespit edilmiştir.Bu yöntemin ülkemiz okul öncesi eğitim sistemine entegre edilmesi ile hem çocuklarımızın daha kaliteli bir eğitim almaları, hem de önleyici bir tedbir olarak uygulandığında kaynaştırma eğitimine tabi tutulan öğrencilerin azalmasını sağlayacağı öngörülmektedir.
1-F.Katrancı-Y.Saklı- N.Zaman
Nevzat CAN
Hiç yorum yok
Yorum Gönder