SAĞ-SOL BEYİN
GELİŞİMİMİZİ NASIL DESTEKLERİZ?
Beynimizin gerçek potansiyelinin çok az bir bölümünü
kullandığımızı biliyor muydunuz?
Yapılan araştırmalara göre bizler, beynimizin gerçek
potansiyelinin küçük bir bölümünü kullanırız. Beynimizin kullanılan bölümü pratikleşir,
işlevselliği artar. Az kullanılan bölümü ise tembelleşir, işlevselliği azalır.
Öğrenme ne zaman
başlar? Nasıl öğreniriz?
Öğrenme anne karnında başlar. Bebek ilk olarak annenin ses titreşimleri ile
karşılaşır.
Öğrenme süreci beyindeki nöronların elektrik üretmesi ile gerçekleşir. Yani
yeni bir şey öğrenmek istediğimizde her nöron sinaps adı verilen sinirler arası
bağlantılar ile iletişime geçip büyük oranda enerji üretir.
0-3 yaş arasında bu nöronlar ses, görüntü, dokunma, tad alma
ve koku alma gibi duyularıyla birbirine bağlanmaya başlar, Nöronların
bağlanması ve güçlenmesi çocuğun etrafındaki dünya ile ilişkisi arttıkça ve
yakınında bulunan anne-babaya, aile üyelerine ve diğer bakıcılarına
bağlandıkça oluşmaktadır. Bu erken sinaps bağlantıları çocuğun hayat boyu
öğrenme kapasitesini etkilediği gibi fiziki ve zihinsel yetilerini de etkiler.
Yani çocuğun yakın çevresiyle olan etkileşimi, iletişimi beyin gelişimi için
oldukça önemli bir yere sahiptir.
Çocuğumuzun beyni sürekli olarak yeni bağlantılar
kurmaktadır ve ona sunacağınız yeni deneyimler, beyninin nasıl şekilleneceğinin
belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.
Bunu iki tepe arasındaki vadiden geçmeye çalışan dağcı
örneği ile açıklayalım: Tepelerimiz sinir hücrelerimiz yani nöronlarımız olsun.
Vadi de sinaps adını verdiğimiz sinirler arası bağlantı yeri. Dağcı bu
tepelerden birbirine halatlar yardımıyla ilk defa geçerken oldukça zorlanır.
Ancak daha sonraki geçişlerde halatı nereye atacağını ya da hangi hareketi
yapacağını bildiği için çok da zorlanmaz. İşte öğrenme de böyle bir şeydir. İlk
defa karşılaşılan bilgileri öğrenmek zordur ancak aynı bilgi ile sonraki
karşılaşmalarımızda o kadar zorlanmayız.
Okul öncesi çocuklarda sağ beyin daha baskındır. Dolayısı
ile çocuklar bu dönemde kurallara bağlı kalmaksızın düşünürler ve akıllarına
geleni söyler ve yapmak isterler. Bu yüzden Dr. Maria Montessori, üç yaşına
kadar çocukların içlerindeki öğretmeni (inner teacher) dinlediklerini söyler.
Bu sebeple bu dönemdeki çocuklardan mantıklı olmalarını beklemek erken
olacaktır.
İnsan beyni davranış ve düşünme biçimine göre sağ beyin –
sol beyin şeklinde ikiye ayrılır. Şimdi beynimizin bu bölümlerinin
özelliklerini inceleyelim..
Sağ Beynin
Özellikleri Nelerdir?
Sağ beyin, beynimizin yaratıcı kısmıdır; görsel ve
işitsel konularla ilgilenir. Sezgilerimizde sağ beynimizi kullanırız. Hayal
kurma sağ beyinle ilişkilidir. His, şefkat, duygusallık, mutluluk gibi hislerin
bütünü beynin sağ lobunun etkisiyle gerçekleşir. Dolayısıyla sanatsal
faaliyetler beynin sağ lobunun gelişiminde önemli rol oynar.
Sağ beyin geliştirme
egzersizlerinden bazıları:
*Şarkı söyleyerek,
*Resim yaparak,
*Enstrüman çalarak,
*Kurgu yöntemleriyle ilgilenerek,
*Oyunlar ve görsellik içeren renkli, sesli etkinlikler ile
beynimizin sağ bölümünü geliştirilebiliriz.
Sol Beynin
Özellikleri Nelerdir?
Sol beyin, beynimizin mantıksal kısmıdır. Matematiksel
işlemlerle; kelime, sembol ve sayılar gibi teorikler ile ilgilenir. Sebep-sonuç
ilişkisini kurmamızı ve analitik düşünebilmemizi sağlar. Okul müfredatındaki
matematik, fen bilgisi, Türkçe gibi ağırlık verilen dersler sol beyin gelişimini
sağlamaktadır. Bilimsel ve akademik başarılar beynin sol lobunun
ürünüdür.
Sol beyin geliştirme
egzersizlerinden bazıları:
Sol beyin, ders çalışarak ve zihin egzersizlerine vakit
ayırarak geliştirilebilir. Zihinsel ve zeka geliştirici etkinlikler beynin sol
kısmının gelişiminde önemli rol oynar.
*Yazı yazarak,
*Bulmaca çözerek,
*Matematik işlemleri çözerek,
*Dil öğrenerek,
*Kitap okuyarak,
*Kuralları olan zeka ve strateji oyunlar oynayarak beynimizin
sol bölümünü geliştirebiliriz.
Beynimizin Sağ ve Sol Lobunu Birlikte
Nasıl Çalıştırabiliriz?
Beynin her
iki lobunu çalıştırmaya yönelik ortak egzersizlerle
beyin fonksiyonlarımızın gelişimini sağlayabiliriz.
Ufak yaşlarda
ebeveynlerin ve öğretmenlerinin çocuklara sıklıkla sağ ve sol beyin loblarını
birlikte çalıştırabilecekleri etkinlikler yaptırmaları gerekir. Özellikle sağ
ve sol kolu çaprazlayarak yapılan beden aktiviteleri bu açıdan oldukça
önemlidir.
Zaman zaman sağ
elimizle yaptığımız aktiviteleri sol elle, sol elimizle yaptığımız aktiviteleri
de sağ elle yaparak beynimizi kolay bir şekilde dinç tutmak mümkün.
Gömleğimizin
düğmelerini iliklerken, işaretleme yaparken, telefon kullanırken, saçımızı
tararken vb birçok aktivitede her zaman kullandığımız elimizi değil de farklı
ellerimizi kullanabiliriz.
Sadece
çocuklar için değil yetişkinler için de bu tarz çalışmalar mutlaka
yapılmalıdır.
Örneğin; Sağ
elimizle burnumuzu, sol elimizle sağ kulağımızı tutup sonrasında hızlıca
değiştirerek tam tersi sol elimizle burnumuzu, sağ elimizle sol kulağımızı
tutmak gibi.
Okurken
karışık gibi görünse de 1-2 denemeden sonra doğru bir şekilde yapabileceksiniz.
Yukarıda
gördüğünüz örnekteki gibi evde kendimizin hazırlayabileceği bu tarz
çalışmalarla çocuklarımızın sağ ve sol beyin gelişimine destek olabiliriz.
İlk olarak
sağ ve sol elimizi kullanarak çizgiler üzerinden kapakları başlangıç
noktasından bitişe götürüp sonra tekrar başa dönmek şeklinde yapılan çeşitli
çalışmalar mevcut. Bunları deneyebilirsiniz. Benim gibi çizim konusunda
başarılı değilseniz, aşağıda paylaştığım video açıklamasında örneklere
ait şablon linkleri mevcut, kullanabilirsiniz.
Kolay gibi
görünse de çizgiden çıkmadan sağ ve sol elimizle aynı anda hareket etmek o
kadar kolay olmuyor. Özellikle küçük yaş çocukları için bu aktivite zorlayıcı
olabilmekte. Fakat belli aralıklarla yapılan tekrarlarla ne kadar büyük bir
gelişim gösterdiklerini siz de fark edeceksiniz.
Çizgi takibinin sonrasında ise verilen noktaları birleştirmek ya da sınırları belirlenmiş alanları aynı anda sağ ve sol elimizi kullanarak boyamak gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Videoda bu çalışmaların nasıl yapılacağını detaylı olarak anlattım.
Bu
çalışmaların, özellikle dikkat ve konsantrasyon gelişimi, odaklanma, ince motor
becerileri gelişimi gibi birçok alanda olumlu etkileri olmaktadır.
Bunların
dışında; çocuklarımız için yabancı bir dil öğrenmek, biraz daha büyüdüklerinde,
piyano ve bateri çalmak, sol el ile sağ
ayaklarına dokunmak, belirli bir hareketi taklit etmek, yapılan bir hareketi
anlatmak vb. çalışmalar, sağ ve sol beynin ortak çalışması anlamında faydalı
olacaktır.
Vücudumuzdaki
tüm hücrelerde olduğu gibi beynimizdeki hücrelerin de yaşlanma ve küçülme
süreçleri vardır. Özellikle yaşlılıkta ortaya çıkan unutkanlıklar bunun en
büyük örneğidir. Bu doğal bir süreç olabileceği gibi bazen Alzheimer Hastalığı
ya da Parkinson Hastalığı gibi hastalıklara da yol açabilir. Tabii bunu
olabildiğince ertelemek kendi elimizde. Yetişkinlerde de mevcut zeka
potansiyelini korumaya yönelik oldukça etkili yöntemler bulunmaktadır.
Yeter ki bunu isteyelim.
Doğru
beslenme, yürüyüş-egzersiz yapma, güzel
bir uyku ve zihnimizi çalıştıracak bazı
aktivitelerle beyin sağlığımızı ve öğrenme yetimizi koruyabiliriz.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder