EğitimBir-Sen Genel Merkezinden açığa alma süreçlerinin haksız eyre uzatılmasına ilişkin çök önemli bir açıklama yapılarak,açığa alınan tüm Bakanlık çalışanları hakkında gerekli incelemeleri süratle sonuçlandırarak, masum olduğu ortaya çıkan personelin hızla görevinin başına dönmesini sağlamalıdır.
Açıklamann tam metni şöyle;
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamu
çalışanlarının,kamu görevinden uzaklaştırılması sürecinde Bakanlık,
valilik veya kaymakamlıklarca eğitim çalışanları hakkında tedbiren açığa
alma işlemi uygulanmıştır. Kişi hakkında tahkikat yapmak, suça mesnet
olabilecek bir delil varsa, bunu ortaya çıkarmak, suç unsuru yok ise de
kişinin görevine iadesini sağlamak üzere izlenmesi gereken bu idari yol
süreç olmaktan çıkmış, “sürünceme”ye dönüşmüştür.
Özellikle valilik veya kaymakamlıklar tarafından yapılan bu işlemlerde birbirinden çok farklı uygulamaların olması, farklı farklı kıstasların esas alınması, iller arasında bir uygulama birliğinin bulunmaması, süreç yönetiminde sıkıntılara sebep olmaktadır. Mağduriyet oluşturmama noktasında da gerekli özen ve hassasiyetin gösterilmediği, yaşanan örneklere yansımaktadır. Bu belirsiz durum haksızlıklara, keyfi tutumlarla hukuksuz işlemlere ve sebepsiz mağduriyetlere yol açmaktadır.
Devletin bir daha böylesi alçakça bir
girişime uğramaması, milletimizin geleceğinin organize edilmiş
kuklaların elinde başka tehditlere maruz kalmaması için yasal çerçevede
her türlü önlem mutlaka alınmalıdır. Çok gizli ve çok yüzlü bu yapının
deşifre edilmesi, Fetö üyesi olan her kim varsa tespit edilmesi ne kadar
büyük bir önemi haiz ise bunlarla aynı muameleye maruz kalmış
masumların bir an önce görevlerine iade edilmesi de o kadar önemlidir.
Masum bir kişinin hainlerle aynı kategoride değerlendirilmesi, bu
derekede geçen her bir gününün kişisel olarak ağır bir yük olduğu
bilinmelidir. Bu durumun, toplumsal olarak da uzun vadede çeşitli
sıkıntılara kaynaklık edebileceği öngörülmelidir.
Açığa alınan kamu görevlilerinin açıkta kalma süresinin belirsiz bir şekilde uzaması, haklarında yapılan iş ve işlemlere yönelik hiçbir dönütün olmaması sorunun çözümüne dayanak değil, bu durumu fırsat için kullanmak isteyenlere ayak oluşturmaktadır. Bazı valilik ve kaymakamlıkların ayıklama yapmak yerine sağlam durmak adına hiç adım atmamaları sağlamlık değil, hantallık getirmektedir. Suçluları tespit edip cezalandırmayan, herkesi aynı havuzda depolayan bir anlayış, hizmet üretmek yerine yaşı kurunun yanına katık etmektir. Özellikle valilik veya kaymakamlıklar tarafından yapılan bu işlemlerde bir standardın olmayışı, kişisel kararların hâkim olduğu algısı birbirinden farklı uygulamalarla çok farklı sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Bazı valiliklerin ve kaymakamlıkların bu
çoklu uygulama ortamının farklı fırsatlara kapı aralayabileceğini
görmeleri, sağlam iş yapmak adına süreçte hantallık göstermeleri,
yetkilerini kullanmak yerine, kişisel limanlarından gelişmeleri
izlemeleri, hain ile masumu uzun süre aynı kamarada bekletmeleri
sorumlulukları boyutuyla uygun değildir. Bu süreç bir kariyer yolculuğu
olarak değil, bir temizlik operasyonu olarak ilerlemelidir.
Aylarca açıkta bekletilen, hakkında hiçbir işlem tesis edilmeyen, sonunun ne olacağı belli olmayan kişilerin durumu netleştirilmeli, varsa suçları cezasını mutlaka çekmeli, suça konu teşkil edecek bir durumu yoksa hemen görevine iade edilmelidir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı harekete geçmeli, inisiyatifi ele almalı; açığa alınan tüm Bakanlık çalışanları hakkında gerekli incelemeleri süratle sonuçlandırarak, masum olduğu ortaya çıkan personelin hızla görevinin başına dönmesini sağlamalıdır.
Bakanlık, merkezde icra ettiği açığa alma
işlemleri kadar valilik veya kaymakamlıklarca yapılan işlemleri de aynı
hassasiyetle takip etmelidir. Valilik veya kaymakamlıklarca açığa
alınanlardan masum olduğu anlaşılan personel hakkındaki göreve
başlatılma işlemlerinin mülki idare amirlerince hızla yerine getirilmesi
konusunda da gerekli tedbirler alınmalıdır.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder